
İslam dünyasında, yüzyıllardır devam eden silahlı dinci örgütlenmeler, suikastlar, katliamlar, kadına, bilime, göğe ve yere
şaşi bakışın sebebi, Kur’an’dan uzaklaşmanın sonucudur. Tarikat ve mezheplere ayrılarak vuruşmanın, didişmenin temel
dayanağı, uydurma hadisleri, beşeri kaynakları, merkeze koymanın, akıl dışı hurafeci, efsaneci ve hikâyeci bir anlayışın
eseridir. Bu anlayıştır ki, İslam dünyasını çağların gerisinde bırakmış, Kuran, dışı dini yaşantıyı kurumsallaştırmıştır.
Allah’ın, korumasında ki kesin gerçeği okuyup okuyup duvara asmanın, yükseklerde tutmanın, süslü camiler de ses ve söz
gösterisine dönüştürmenin gayreti gösterilmiştir. Kur’an da, Allah’ın ne dediğini, hükümlerinin ne olduğunu derin derin
düşünüp anlamaya ve yaşamaya çalışsaydık, Şimdi uzayda gezen, ilmin ve bilimin egemenliği Müslümanlar da olurdu.
Allah’ın tedavülden kaldırdığı din, mensuplarının hükümranlığına girmezdik. İslam dünyası kesin gerçek Kur’an
hükümlerini bırakıp, şeyhin, Şihin, mezheplerin, tarikatların, din anlayış ve yaşayışını merkeze koymanın ve dini
siyasallaştırmanın bedelini ödemektedir. İslam dünyası, Uydurma, zanna dayalı, Kur’an, süzgecinden geçmeyen hadisleri,
beşeri kaynakları, dini yaşantının rehberi yapmanın, sonucudur ki asırların gerisinde kalmak bir yana, İslam coğrafyası
birbirini boğazlamakta, Kur’an’dan uzaklaşmanın bedelini canı ve kanı ile asırlardır ödemektedir.
Fas’tan-Endonezya’ya, Adriyatik’ten-Japon denizine tüm Müslüman millet ve devletler, ilim de, bilim de, teknoloji de geri
kalmıştır. Allah’ın tedavülden kaldırdığı, batıl din mensuplarına muhtaç kalmışlardır. İslam coğrafyasının altı üstü
sömürülmektedir. İslam devletleri, Kur’an dininden uzaklaşmanın, bir milletin örf adetlerini din yapmanın, din sanmanın
bedelini, tedavülden kalkmış, dinlerin mensuplarının vesayetine girmekle ödemektedir. Mutlak doğru, Allah’ımızın
mesajlarının doğru anlaşılmadığının, doğru yapılmadığının, doğru yaşanmadığının sonucudur ki, İndirilen değil uydurulan
din yaşanmaktadır. İslam anlayış ve yaşayışının, Kur’an’a dönmedikçe Müslümanlar arasın da birlikte, kurtuluşta yoktur.
Tez zaman da Kuran dinine dönmeliyiz ki, Kur’an, başa taç yapıldığı gibi, derdimize de ilaç olsun!
İslam dünyasında, yüzyıllardır devam eden silahlı dinci örgütlenmeler, suikastlar, katliamlar, kadına, bilime, göğe ve yere
şaşi bakışın sebebi, Kur’an’dan uzaklaşmanın sonucudur. Tarikat ve mezheplere ayrılarak vuruşmanın, didişmenin temel
dayanağı, uydurma hadisleri, beşeri kaynakları, merkeze koymanın, akıl dışı hurafeci, efsaneci ve hikâyeci bir anlayışın
eseridir. Bu anlayıştır ki, İslam dünyasını çağların gerisinde bırakmış, Kuran, dışı dini yaşantıyı kurumsallaştırmıştır.
Allah’ın, korumasında ki kesin gerçeği okuyup okuyup duvara asmanın, yükseklerde tutmanın, süslü camiler de ses ve söz
gösterisine dönüştürmenin gayreti gösterilmiştir. Kur’an da, Allah’ın ne dediğini, hükümlerinin ne olduğunu derin derin
düşünüp anlamaya ve yaşamaya çalışsaydık, Şimdi uzayda gezen, ilmin ve bilimin egemenliği Müslümanlar da olurdu.
Allah’ın tedavülden kaldırdığı din, mensuplarının hükümranlığına girmezdik. İslam dünyası kesin gerçek Kur’an
hükümlerini bırakıp, şeyhin, Şihin, mezheplerin, tarikatların, din anlayış ve yaşayışını merkeze koymanın ve dini
siyasallaştırmanın bedelini ödemektedir. İslam dünyası, Uydurma, zanna dayalı, Kur’an, süzgecinden geçmeyen hadisleri,
beşeri kaynakları, dini yaşantının rehberi yapmanın, sonucudur ki asırların gerisinde kalmak bir yana, İslam coğrafyası
birbirini boğazlamakta, Kur’an’dan uzaklaşmanın bedelini canı ve kanı ile asırlardır ödemektedir.
Fas’tan-Endonezya’ya, Adriyatik’ten-Japon denizine tüm Müslüman millet ve devletler, ilim de, bilim de, teknoloji de geri
kalmıştır. Allah’ın tedavülden kaldırdığı, batıl din mensuplarına muhtaç kalmışlardır. İslam coğrafyasının altı üstü
sömürülmektedir. İslam devletleri, Kur’an dininden uzaklaşmanın, bir milletin örf adetlerini din yapmanın, din sanmanın
bedelini, tedavülden kalkmış, dinlerin mensuplarının vesayetine girmekle ödemektedir. Mutlak doğru, Allah’ımızın
mesajlarının doğru anlaşılmadığının, doğru yapılmadığının, doğru yaşanmadığının sonucudur ki, İndirilen değil uydurulan
din yaşanmaktadır. İslam anlayış ve yaşayışının, Kur’an’a dönmedikçe Müslümanlar arasın da birlikte, kurtuluşta yoktur.
Tez zaman da Kuran dinine dönmeliyiz ki, Kur’an, başa taç yapıldığı gibi, derdimize de ilaç olsun!
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 187,50 | 187,50 |