9786059960748
362516
https://www.bilgeoguz.com/urun/kitap/bilgeoguz-yayinlari/aciklamali-ornekli-turkce-deyimler-sozlugu/
Açıklamalı-Örnekli Türkçe Deyimler Sözlüğü
82.50
Dilimiz milletimizin varlığının en büyük kanıtıdır. Dili olmayan toplulukların millet olması asla mümkün değildir. Çok uzun bir tarihi geçmişi olan dilimizi güzelleştiren az sözle çok şeyler anlatan dilimizi zenginleştiren söz gurupları atasözleri ve deyimler dilimizi kolay anlaşılır hale getirir ve sevdirir. Deyimler en az iki ya da daha fazla kelimenin kendi öz anlamlarını kaybederek yepyeni bir anlam etrafında birleşmesi ile oluşturulan söz öbekleridir. Halkımızın keskin ve pratik zekâsının ürünleridir. Nasıl ki en sevdiğimiz yemek yağsız tuzsuz baharatsız hoşumuza gitmez ve tatsız tuzsuz olursa anlatımlar da deyimsiz tatsız tutsuz baharatsız yemek gibi olur. Yani deyimler anlatımın tuzu baharatı gibidir. Deyimler kaç kelimeden oluşursa oluşsun tek bir kavramı ya da durumu karşılar. Meselâ; " Atı alan Üsküdar'ı geçti": Fırsat kaçırmak " Havanda su dövmek " : Boşu boşuna uğraşmak gibi... Deyimler genel olarak mecaz anlam taşırlar. Kelimelerin tümü ya da biri bir kaçı kendi has anlamlarını yitirir yepyeni bir anlam kazanır. Meselâ; "Baş göz etmek: Evlendirmek " Abayı yakmak ": Âşık olmak tutulmak gibi... Deyimler. En az iki kelimeden oluşurlar. Tek kelime ile deyim yapılmaz. Meselâ: " Deveye hendek atlatmak": Çok zorlanmak zorlanarak yapmak " Kırk dereden su getirmek" : Çeşitli bahaneler uydurmak gibi. Deyimler kalıplaşmış sözlerdir. Nasıl yerleşmişse öyle kullanılır. Sözün içindeki kelimelerin yerleri değiştirilemez ya da sözün başka bir söyleniş şekli ile kullanılamaz. Meselâ: " Kulağına kar suyu kaçmak ": deyimi Kar suyu kulağına kaçmak şeklinde kullanılırsa anlam ve anlama bozulur. " Kulağı delik olmak" Delik kulak olmak şeklinde kullanılamaz. " Ab-ı Hayat " ab-ı yaşam " şekline getirilemez. Dilimizin adeta süs eşyaları altını gümüşü olan deyimlerimizi çocuklarımızın öğrenip kullanmaları onlarda dile hâkimiyet duygusunu pekiştirir kuvvetlendirir ve dilimizi güzel kullanma alışkanlığı kazandırır. Bu bakımdan deyimlerimiz hakkında hazırlanan sözlüklerde deyimin sadece anlamı verilmekle yetinilmemeli dilimizin ustaları tarafından nasıl kullanıldığı onların eserlerinden alınan örnekler ile gösterilmelidir. Elinizde tuttuğunuz bu küçük eser bu görüşten hareket edilerek hazırlanmış bin beş yüz kadar deyime edebi örneklerden şahitler gösterilmiştir. Bu açıdan Türkiye'de tek olan bu eserin çocuklarımıza büyük yarar sağlayacağına olan inancımı belirtirken dilimizi de sevdireceğinden asla şüphe etmiyorum... |
Dilimiz milletimizin varlığının en büyük kanıtıdır. Dili olmayan toplulukların millet olması asla mümkün değildir. Çok uzun bir tarihi geçmişi olan dilimizi güzelleştiren az sözle çok şeyler anlatan dilimizi zenginleştiren söz gurupları atasözleri ve deyimler dilimizi kolay anlaşılır hale getirir ve sevdirir. Deyimler en az iki ya da daha fazla kelimenin kendi öz anlamlarını kaybederek yepyeni bir anlam etrafında birleşmesi ile oluşturulan söz öbekleridir. Halkımızın keskin ve pratik zekâsının ürünleridir. Nasıl ki en sevdiğimiz yemek yağsız tuzsuz baharatsız hoşumuza gitmez ve tatsız tuzsuz olursa anlatımlar da deyimsiz tatsız tutsuz baharatsız yemek gibi olur. Yani deyimler anlatımın tuzu baharatı gibidir. Deyimler kaç kelimeden oluşursa oluşsun tek bir kavramı ya da durumu karşılar. Meselâ; " Atı alan Üsküdar'ı geçti": Fırsat kaçırmak " Havanda su dövmek " : Boşu boşuna uğraşmak gibi... Deyimler genel olarak mecaz anlam taşırlar. Kelimelerin tümü ya da biri bir kaçı kendi has anlamlarını yitirir yepyeni bir anlam kazanır. Meselâ; "Baş göz etmek: Evlendirmek " Abayı yakmak ": Âşık olmak tutulmak gibi... Deyimler. En az iki kelimeden oluşurlar. Tek kelime ile deyim yapılmaz. Meselâ: " Deveye hendek atlatmak": Çok zorlanmak zorlanarak yapmak " Kırk dereden su getirmek" : Çeşitli bahaneler uydurmak gibi. Deyimler kalıplaşmış sözlerdir. Nasıl yerleşmişse öyle kullanılır. Sözün içindeki kelimelerin yerleri değiştirilemez ya da sözün başka bir söyleniş şekli ile kullanılamaz. Meselâ: " Kulağına kar suyu kaçmak ": deyimi Kar suyu kulağına kaçmak şeklinde kullanılırsa anlam ve anlama bozulur. " Kulağı delik olmak" Delik kulak olmak şeklinde kullanılamaz. " Ab-ı Hayat " ab-ı yaşam " şekline getirilemez. Dilimizin adeta süs eşyaları altını gümüşü olan deyimlerimizi çocuklarımızın öğrenip kullanmaları onlarda dile hâkimiyet duygusunu pekiştirir kuvvetlendirir ve dilimizi güzel kullanma alışkanlığı kazandırır. Bu bakımdan deyimlerimiz hakkında hazırlanan sözlüklerde deyimin sadece anlamı verilmekle yetinilmemeli dilimizin ustaları tarafından nasıl kullanıldığı onların eserlerinden alınan örnekler ile gösterilmelidir. Elinizde tuttuğunuz bu küçük eser bu görüşten hareket edilerek hazırlanmış bin beş yüz kadar deyime edebi örneklerden şahitler gösterilmiştir. Bu açıdan Türkiye'de tek olan bu eserin çocuklarımıza büyük yarar sağlayacağına olan inancımı belirtirken dilimizi de sevdireceğinden asla şüphe etmiyorum... |
Tüm kartlar
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 82,50 | 82,50 |
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.