Anadolu’nun kapıları
açılmasaydı, İstanbul’un surları aşılamazdı. Anadolu’nun kapılarını açan
Alparslan’dır ve o “Büyük Fatih”tir. Malazgirt Zaferi ile biz Anadolu’yu
vatan edindik. Alparslan 1063-1072 yılları
arasında hüküm sürdü. Kazandığı büyük başarılarla Selçuklu Devleti’ni önemli
bir seviyeye ulaştırdı. 26 Ağustos 1071’de kazandığı Malazgirt Savaşı,
Alparslan’ın siyasî ve askerî liderlik vasfını en açık şekilde ortaya
çıkarmıştır. Onun üstün özellikleri savaşın kazanılmasında büyük rol
oynamıştır. Alparslan’ın Bizans İmparatoru Romenos Diogenes'e karşı kazandığı
zafer, yalnız Türk-İslâm ve Bizans tarihinde değil; dünya tarihi için de bir
dönem noktası olmuş ve neticesi günümüze kadar gelmiştir. Malazgirt Zaferi sonunda
Anadolu'da, Bizans-Grek-Ortodoks kültürü yerine Türk-İslam Kültürü hâkim
olmuştur. Malazgirt Savaşı, iki ordunun
karşılaşmasının ötesinde, iki ayrı dünyayı karşı karşıya getirmiştir. Türkler, Malazgirt Savaşı
sonrası yeni bir vatan kurmakla İslâm dünyasını için Hristiyan dünyasına
karşı koruyucu kalkan olmuşlardır. Osmanlı Devleti’nin de
zeminini hazırlayan Alparslan’dır; ancak, Osmanlı kroniklerinde Malazgirt
Savaşı’na dair kayıt yer almaz. Müneccimbaşı'nın Sahayifü’l-Ahbâr’ındaki
bilgi de sadece üç dört satırdır. II. Meşrutiyet’ten sonra
millî uyanışla birlikte Alparslan ve Malazgirt Savaşı’ndan bahsedilmeye
başlanmıştır. Ziya Gökalp ve birlikte
hareket ettiği arkadaşları Türk tarihini bir bütün olarak ele alarak millî
tarih anlayışı geliştirmişlerdir. Yeni çalışmalarda Mehmet Fuad Köprülü ve
Mükrimin Halil Yınanç öne çıkmıştır. Alparslan’dan önce de
Selçuklular, Anadolu dâhil, Yakındoğu’nun kapılarını zorlamışlardır. Türkleri Anadolu’da kalıcı
kılan hareket ise Büyük Selçuklu Sultanı Alpaslan’la başlamıştır. Önce Ani alınarak bir engel
aşılmış, ardından Malazgirt Meydan Savaşı’nda Bizanslıların beli kırılarak
Anadolu, Türkler için kalıcı hâle getirilmiştir. Malazgirt’te sonuna kadar
açılan kapıdan girerek 200 yıl içinde akın akın Anadolu’ya gelen Türk
boyları, eski bozkır yaşayışıyla İslâm akidelerini birleştirerek yeni bir
medeniyet kurmuşlardır. Tarihi süzerek geldiğimizde
görürüz ki, “Büyük Fatih” Alparslan’dır. GREAT FATIH ALPARSLAN If the gates of Anatolia had not been opened, the walls of Istanbul
would not have been surpassed. It is Alparslan who opened the doors of Anatolia
and he is the "Great Conqueror". With the Manzikert Victory, we made
Anatolia our homeland. Alparslan ruled between 1063-1072. With his great successes, he brought
the Seljuk State to an important level. The Battle of Manzikert, which he won
on August 26, 1071, revealed the political and military leadership of Alparslan
most clearly. His superior features played a great role in winning the war. The
victory of Alparslan against the Byzantine Emperor Romenos Diogenes is not only
in Turkish-Islamic and Byzantine history; It has also been a turning point for
world history and its result has come to the present day. At the end of the Manzikert Victory, Turkish-Islamic culture dominated
instead of Byzantine-Greek-Orthodox culture in Anatolia. The Battle of Manzikert, beyond the confrontation of the two armies,
brought two separate worlds face to face. By establishing a new homeland after the Battle of Manzikert, the Turks
became a protective shield for the Islamic world against the Christian world. It is Alparslan who prepared the ground for the Ottoman Empire;
However, there is no record of the Battle of Manzikert in the Ottoman
chronicles. The information in the Sahayifü'l-Ahbâr of the chief astrologer is
only three or four lines. After the Second Constitutional Monarchy, with the national awakening,
Alparslan and the Battle of Manzikert began to be mentioned. Ziya Gökalp and his friends, with whom he acted, developed an understanding of
national history by considering Turkish history as a whole. Mehmet Fuad Köprülü and Mükrimin Halil Yınanç came to the fore in the new works. Even before Alparslan, the Seljuks forced the doors of the Near East,
including Anatolia. The movement that made the Turks permanent in Anatolia started with the
Great Seljuk Sultan Alpaslan. An obstacle was overcome by taking Ani first, and then the Byzantines'
back was broken in the Battle of Manzikert, and Anatolia was made permanent for
the Turks. The Turkish tribes, who came to Anatolia in 200 years by entering
through the door that opened to the end in Manzikert, established a new
civilization by combining the old steppe life with the Islamic creeds. When we come by filtering the history, we see that the "Great
Conqueror" is Alparslan. |